Sanirim sizin de, benim gibi ilk sahip oldugunuz nesne, disiniz ciktiginda patlatmaktan zevk aldiginiz dandik 80ler emzigidir. Bir cogunuzun damak yapisi bu dandik emzikler yuzunden bozuldu ve magara damaklisiniz.
Neyse, sahip olma duygusunu daha o vakitler bilmedigimden muhtemelen, firlatip agzimdan atmak benim icin tutkuydu. Belki de firlatilinca yikandigini bilmek ve emzigin taze islakligi hosuma gidiyordu.
"sen nerden hatirliyorsun o gunleri duduk diyenlere Battal Gazi saatlerinden hediye ediyorum"
Dedigim gibi, o zamanlarda sahip olma duygumuz yoktu, tamam belki anne ama o kadar. Altina sicabilen bir yaratiktan ne beklersin ki.
Ama yat yat, uyu uyu, sıç sıç bir yere kadar ve ayaklandik birden. O noktada basladi bu sahip olma duygusu. Aslinda ebeveynlerin ipneligi gibi geliyor, cunku super uslu cocuklar vardi mesela. Birak oynadigi oyuncagi almak, git bunun götündeki donu al gikini cikarmayan cocuklar vardi.
Ayaklanmaya basladigimizda kimimiz bebeklerinin götünü başını kopardi arkadasina vermemek icin, kimimiz daha derininde hissetmek icin oyuncak araba tekerini burnuna soktu. Ama dedigim gibi aramizda andavallar da vardi 4. kattan aşağıya oyuncagini atip arkasindan hüzünle ama gururla bakan küçük emolar vardi.
Hele kosmaya baslayinca, topu olana tapardik lan. Biz amele gibi saat 11 de gelirdik futbol sahasina, beyimiz ogle yemegini yer, cizgi filmini izler saat 3 gibi gelirdi belinde topuyla sahaya. Biz erken gelirdik olm, sirf takimda yer bulamama korkusu bir de macin baslangic saatini sahibin belirlemesinden dolayi.
Daha da buyuyunce maddiyattan ziyade yetilere sahip olma arzusu kapladi bedenlerimizi. En cok bira icebilen sifati, en kasli kollara sahip olan sifati, en cool, en sert müzik dinleyen gibi gene ozunde maddeye dayanan fakat hafif senden de birseyler katan.
Tabi bunlarin hepsi maddelerin buyumesinden kaynakliydi, gitar aldi lan babam bana. Arabasini caldim 1-2 kez. Ortaokulda biriktirdigim parayla walkman+sarjli pil seti ve sarj seti aldim. Anneme vileda aldim olm.
Karsi cinse sahip olma duygusu da bu zamanlardaydi. Sacini cektik anlamadi, ört dedik götünü basini anlamadi, cicek aldik cikolata, peluş hayvan, cacik olmadi sahip olamadik en lazim oldugu zamanlarda.
Buraya kadar olanlar aslinda gene sahiplik hissini yasamamiz icin onumuze konan kosul ve maddelerin etrafinda oynanan senaryo gibiydi. Parayi bilmiyorduk daha sanirim ondandi.
1 milyar verseniz körfeze atlayacak geri zekali bendim oglum. 200 dolarlik gitara icki birakilir mi? Mikasa top alan babaya 2 ay boyunca masaj mi yapilir. 3 kolaya ne kizlar tavladim oglum ben abime.
Bir de aski bilmiyorduk, sahip olacak kadar. Yedik o cikolatalarin hepsini, götünü basini örten kizdan da sikildik zaten.
Para kazanmaya baslandiginda en güzel günler basliyor. Para lan para hem de bok gibi Varyemez Amca'nin yuzdugu havuzun aynisini yaptirmisim ici bira dolu, taksiyle gidiyorum okula, bahsis veriyorum kafelerdeki garson kizlara. Tabi hala belli bir giderim yok anne babanin yaninda hayat mucadelesine staj yapiyorum. Sabah 02:00 dan 08:00 a ise gidene kadar. Sirtim pek karnim tok.
Kiyaslamacilik basliyor tabi yasitlarla. "Bak Osman araba aldi" diyor annem. yanit veremiyorum anneme "Sümsük o ya, benim takildigim ortamin haddi hesabi yok" diyemiyorum. Yolda goruyorum Osman'i "Ooo Osman" diyorum "Dogan gorunumlu Serce almissin". Aklim sira dalga geciyorum, bende yok ya.
"Niyazi evleniyor" diye davetiye getirmis kardesi. "ahahaha abinin pipisi mi kalkti lan" diye dalga geciyorum aklim sira gene. Annem icerden laf sokuyor "senin ne zaman kalkacak acaba" diye.
Arada diger insanlara da bakiyorum tabi, beden buyuk kelli felli adamlar. kadinlar gene birbirlerinin susunden pusunden bahsediyorlar, yazliklariyla, yurtdisina okumaya gonderdikleri cocuklariyla, Seysellere tatile giden kardesleriyle sahip olma duygularini tatmin ediyorlar. "Cocugun bolumu ne" diyorum teyze "Amerika" diyebiliyor teyze sadece. "Seyseller nerde Aysel teyze?" diye soruyorum. "Ucakla" diyor teyze gene.
Amcalar da oyle, gecen aldiklari zamdan, arabalarinin 100km de emdigi benzinden, otele attiklari rustan zevkin doruklarindalar. Cunku sahipler.
Tam atilacagim hayata, atilamiyorum lan. cok pis ortada kaliyorum ben atilayim da atilmak istedigim hayat bu degil ki.
Gidiyorum, butun birikimimle 7500 misli iddaa oynuyorum. 1200 e katliyorum ilk yari/ikinci yari hikayesine. Eeee bir anlami kalmiyor lan sahip olma duygusunun koruklenmesine.
Osman'i, Niyazi'yi, karisini, annemi, Aysel teyzeyi bir de topu olan cocugu atiyorum ucaga ver elini Seyseller.
Oturup canli canli, download beklemeden, korsan dvd aramadan adada izliyoruz Lost'u. Benjamin arada patlamis misir getiriyor, portakal soyuyor, cigdemin icini cikarip yediriyor elinden. Kate'e goz kirpiyorum caktirmadan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder