Ne güzel bir ambiyanstır o dandik elektrik direklerinin arasına 80 Watlık ampüllerden geçit töreni yapıp mahallenin ortasını süslemek. Yan kahveden 200-250 sandalye kiralayıp birini diğerinin üzerini ters şekilde dizmek. Elektro sazcı abinin ses sistemi kontrolü öncesi sigaradan müzdarip sesiyle "se-1-2" demesi. Ufak veletlerin kabloya takılıp düşmeleri sonrası darbukacı amcanın "çocukları salmayın hanımlar" demesi.
Klasik bir popüler parçalar girişiyle, hava da yavaş yavaş kararırken sağdan soldan süslenmiş hanım teyzelerle onların çoluk çocukları akar sokağa. Allı dallı etekleri mutlaka el işiyle bezenmiş XL beden kare gömlekler süsler. Altınların sarısı ampüllerinkine karışır,karanlıkta. U düzeninde oturur mahalleli düğün derneğe.
İlk kalkan vardır düğüne muhtemelen düğün sahibinin en işveli akrabasıdır, ki bu husustan dolayı düğün şenlendirici olarak özel davetlidir. Göbek havalarında çoşturur, çocuk doğurmaktan kendini koyvermiş teyzelerin göbeklerini.
Klarnet, kemana karışır 60 dan 100 e sayılırken, ensesi en kalın, göbek deliğinin içindeki pamuk en belirgin olan amca. saçlarını arkasına yapıştırmak için kullandığı kahverengi çift sıklıklı tarağının arkasından çıkarır cüzdanını. önceden hazırlattığı 1-5 YTL lik bozukluk tomarını gezdirir üstünden kalabalığın ve bir kısmını yere bir kısmını çengi takımının ayakları altına saçar.
Çocuklar girer devreye çengi takımıyla oyun içine girer. biri ekmek için toplar diğeri çatapat, torpil için.
Müzik yerini daha içili ve romantik şarkılara bıraktığında takı merasiminin yaklaştığı anlaşılır, zira şekeri bol limonata ile üstüne krem şanti gezdirilmiş kek ikram edileli 1 saat olmuştur.
Düğüne konu olan çift daha önce belki de hiç görmedikleri bir ton insanın elini öper. Ben zekiye teyzenin sen aha el kadardın haıtladın mı soruları arasında. Binlerce bakteri transport olur yanaktan yanağa. Gelinin fondoteni suratında kalmaz.
Sonrası eş-dost kısmını mahallelinin gözleri önünde ifşa etme kısmındadır ki, gelinin babasından iş arkadaşlarına kadar bir kısım yakın çevre kemanenin çevresinde tavaf etmek suretiyle gösterilerini tamamlarlar.
Son kısımda en içteki soldan sağa ortadaki ise sağdan sola en dıştaki sandalyeler arasında gezecek şekilde halay devriyeleriyle son bulur düğün.
Geriye patlatılmış balonlar, sandalyeleri kimin kırdığını bulmaya çalışan kahveci amca ve de ter kokularına karışan ağır vanilyalı parfüm kokusu kalır, şişmiş ayakların üstünde.
Adile Naşit tadında takılmak lazım düğünde, önce isteksiz fakat bir göz dışarda, sonrasında fırıldak yanar döner oynak. sen ne numaralar varmış da haberimiz yokmuş dedirtircesine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder