Cok trend bir hikaye. Sittin tane 80 sonrasi ve oncesi filmin cekildigi donemden prim yapmaya calisiyorum.
Biz uzulebilen son kusaktik.
Okula gitmiyorduk babam annem supheleniyordu en yakin mesai arkadasindan hatta birbirlerinden, zarfin icinden gorunen oydan. Seviniyorduk cunku her sabah 2 dilim ekmege surulmus sana yiyorduk.
Ilkokula gidiyorduk, Evren Pasa'yi Ataturk bilirdik elimizde Turk bayraklari. Seviniyorduk cunku Kenan Evren vardi. Birlik ve beraberlige en cok ihtiyac duydugumuz su gunlerdeydik gene.Babam her hafta 1 kg muz getiriyordu eve, abiminkini ben caliyordum. Cunku abim inanmiyordu cikitaya. Uzulmeye de, o yillarda basladim abim cikita yemiyor diye. Sevdigim kizin babasi hala hapiste diye.
Ortaokula gitmeye basladik. Bira aldim bakkaldan ilk kez, ayni sise. Bu kapagin altinda. Babam da arabasini degistirdi. Ilk kez kaloriferi olmayan gercekten klimali arabamiz vardi. Abimler Ahmet Kaya dinliyordu. Ucurtmamizin tellere takildigi yillardi. 1 kg muz yetmiyordu mutluluga artik. Uzuluyordum 5 kg muzumuz yok diye.
Lise geldi sonra. "I can speak English, but I should not speak Kurdish" diyemeyen, bu bayragin altinda toplanan arkadaslarimiza uzuluyorduk. Filistin'e uzuluyorduk, Irak'a, en cok da moskoflara uzuluyorduk. En buyuk dusmanimiz sonunda sevmedigimiz tum -izm sifat takilarini iceren Amerika'ydi.Birlik ve beraberlige en cok ihtiyac duyduklari su gunlerde. Asklarimiza uzuluyorduk, aski mesrulastirmak icin yenen BigMacler esliginde.
Universite devam etti. Saraplara konan kukurt miktarinin fazlaligindan, egitim adaletsizligine kadar herseye uzulur olduk. Boyunlarimiza takilmasi mecburiyet olmayan kravatlar gibiydi, uzerimize uzerimize gelen yasalar. Ve o kravatlardan ogrendik ki yasa ile yasak arasindaki "k" harfinin, aslinda boynundan kravatla tuvalette asilan arkadasimizin boynundaki vebal oldugunu.
Türbanli ogrencilerin yasadiklarina uzulduk, sol-sag kavgalarinda kantinde kirilan camlara, toplum baskisindan sevisemeyen kizlara.
Calisma hayati basladi, asgari ucretle kiz kacirmaya calisan iscilerimize acidik, ter kokusunda babasina icki parasi icin calisan 16lik genc kizlara, purosunu giyotinle kesemedigi icin kahrolan patronlara. Babamizin aylik verdigi harcliktan daha az tutan bordromuza uzulmeye basladik.
Askere aldilar hepimizi, ülkemiz bize ogretilen vatanimizin durumu bu muydu? Bir caya muhtac, 5 milyona arkadasini satan, baskentini, Ataturk'u bilmeyen insanlar miydi? Hani ingilizce ogretmeni olup cok kebap askerlik yapiliyordu?. Daha Turkce bilmeden. Bu muydu ordudaki orta kademe.
Cok mu hizli degisiyor hayat yoksa gerisinde miyiz gercek zamanin? Toplum mutlu olmazsa, bireysel mutlulugun anlami yoktur ogretisi nerede kaldi?
Sevgili mi sadece terk derdimiz, skor kaygisindan hep 3 luk deneyen Mehmet Okurlar, Hidayetler mi yarattik.
Porsche Cayennelerin kapisi hep kilitli midir? En izbe en ucra yerlerden gecerken?
Kalbini delen bicagi saplayan evsizse, evla midir borsada kagitlarinin dusmesinden? Lokantalarda bacaklarima arsiz kediler kuyruklarini surtmuyor artik yemek vereyim diye.
Evde besledigimiz kedinin ceddini yan mahallede gecekonduda yasayan adamdan daha mi cok biliyoruz?
Herkes bu kadar mi mutlu hayatindan?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder