Ne Baktın Gözüm

15 Aralık 2013 Pazar

Hayat Aynı Dalın Yapraklarını Farklı Rüzgarlarında Savurduğunda



Naber len sayin okuyucu, basliga bakinca cok romantik, cok aglamakli, cok kafiyesiz siir okuyacagim sandin degil mi?
Yok oglum oyle sey.


Simdi su yukaridaki resme bir bak hele.
Ne gordun? Ayni dalin birbirine benzeyen iki yapragi degil mi?
Ama bunlar oyle bir savrulmuslar ki, biri gotham citye digeri istanbula dusmus.
Biri assolist olmus, yetmemis kadin olmus, o da yetmemis balina olmus. Digeri kotu adam olmus, aside dusmus yuzu yanmis, yuregi yanmasin diye evden hep makyajla cikmis.
Hani bunlar ayni dalin iki yapragi da olsa, apayri insanlar olmus gibi degil mi?
Aslinda degil, sonuc olarak Joker'in de esasinda Batman'a olsun Robin'e olsun yaptigi dupeduz ibnelik.
Yani sonuc olarak yegen, adem istanbulda da olsa, gotham cityde de olsa, buldugu cinar yapragini takacagi yeri bilir.

Belirtili İsim Tamlamasından Satılık Araba

Mesleklerini, cinsiyetlerini sattiklari metanin onune koyarak ilan veren, uyanik cakal abi/ablalardan kulliyen nefret ediyorum. Amaclarinin ne oldugunu kestirememekle birlikte, antitezlerimle kafalarinda kurduklari vajinam var tertemiz/ TUS'ta deli gibi ter doktum / coltu 12 saniyede gozum kapali soker takarim cikisli, 3 milyar daha fazla isteyebilirim planlarina bir tokat indirebilmektir hedefim.
Misal doktor dedigin adam, normal sartlar altinda acayip yogun nobetten nobete kosan bir adam olmasi gerektiginden bu adamin arabasina bakmaya vakti yoktur ki. Arabanin zaten bakimsizliktan degeri normalinin altina dusmustur. Doktordan satilik araba ilanini veren abiyi gecenin 3unde arayip, uykudan uyandirilma tribine girerse "hani doktordun lan sen neden nobet tutmuyorsun" ya da "karburatore acik kalp ameliyati mi yaptin lan ehihihi" gibi sululuklar yapasim var.
Subay olan adama ise daha seviyeli yaklasmaya ozen gostersem de icimdeki cocuk duramaz. Ararim subay abiyi, "neden piyasa degerinden yuksek fiyat istiyorsun" diye sorarim. "Disiplin, bakim, devrinde kullanma" gibi sudan sebeplerle geri donerse hic dusunmeden yanitlarim "tasak kokuyodur lan o araba". Hemen kapatirim tabi telefonu.
Bayandan olanin arabanin sahibesi genelde kendi telefonunu vermeyi tercih etmez. Abdullah diye amcasinin Murtaza isimli oglunun telefonunu verir gene pozitif cinsiyet ayrimciliginin kaymagini yemek icin. Dogal olarak aramam. Ama hep aklimdadir kadinlarin kullandigi, hele de 2 yildan uzun sure, araba alinmaz, kesin vurugu, dokugu, catlagi, curugu vardir. Ve bunlarin bakimi sirasinda Murtaza abi amca kizindan aldigi paralarin bir kismi ile Japonya J league'de Gamba Osaka:'ya paralari basmistir.
En son olarak da, eski konsolostan satilik araba ilani gordum gecen gun de. O konsolos amcayi da aramam lan. Muhtemelen hayatim makam arabalarinda gectigi icin cok kullanilmadi imaji cizmeye calisir. Arabaya degil 3 milyar, en az 10 milyar daha fazla para ister o. Devlet destekli got konforu icin bir koltuga 2.5 milyar verilmez. Hem her eski konsolosun kesin bir pic oglu vardir o arabaya spin attiran.
Sonuc olarak ders verelim, feyz alalim, gipta ile son bulalim kisminda : Belirtili isim tamlamasi seklinde araba satmaya calismayalim, insana insan gibi davranip iki elimizi toka edip asagi yukari hizli hareketlerle sallayaraktan pazarlik edelim "istersen ustaya baktir" gibi guven telkin edici yollari tercih edelim ve hatta yetkili servis periyodik bakim sonuclarini torpido gozunden cikaralim. Aliciya sunalim, sevelim, sevilelim. Butun arabalar Hörbidir.
Cok onemli not : Bu sekilde araba satmaya calisanlarin alayi ulusalcidir, suursuz solcudur, ustunlerin hukukuna inanandir.

Çok Süper Fikirlerim Var Benim - 011 - Demokratik Çözüm Önerisi

Simdi Recep Tayyip Erdogan Bey, hafiften bir hinlik yaparaktan referandum tarihini 12 Eylul'e kitledi.
Buradaki amac hem 12 Eylul 1980'e gonderme yapmak hem de ramazan bayrami tatilinin son gununu insanlara zehir etmek. Yani tatile cikan kesim referanduma gelemesincilik. Belki ramazan, mubarek duygular, kul sevgisi, hayirlara vesile temali olarak gene aglar ama orasini bilemem.
Malumaliniz, memleketimizde teknoloji cok ilerlemesine ragmen halen daha bir TC kimlik no ile oy kullanma imkani biz vatandaslara saglanamadi. Yani sike sike kayitli oldugumuz sandik kuyrugunda amca teyzelerle muhabbet ede ede oy kullanacagiz. Yok CHP soyleydi, AKP boyle muhabbetleri donup, varsa muhabbet dahilinde guzel bir kiz onun politik gorusu cercevesi icinde fikir beyan edecegiz.
Butun sene calismisim, ben istemez miyim, 3 gun daha iznimden kataraktan 9 gune cikardigim ramazan bayrami tatilinin son gununde bile "kardesim mojito yapmayi bilmiyorsaniz yapmayin" tasalarinda bronz tenle soylenmeyi.
Yok mecburen donmek durumundayiz, bok varmis gibi Istanbul'a.
Bu noktada aklima gelen en demokratik cozumu de ayni dertten muzdarip ablalarimiz varsa paylasmak icin belirtmek isterim. Eger referanduma benim verecegim oyun zittinda oy kullanacaksaniz gelin tatilleri birlestirelim.
Ne siz geri donmek zorunda kalin ne de ben doneyim.
Not : Basvuralariniz gizli tutulacaktir ve ayrica referanduma vereceginiz oyu da bikinili bir boy fotografinizla bildirirseniz, karsisinda duracagim fikri de belirleyip teklifinizi kabul etme surecine daha hizli intikal edebilirim.
Demokrasi candir.

Neden Ülkemizden Bir Bruce Willis Yetişmiyor?

Okuyucuya soru baslikli yazi yontemiyle dusundurme istekli bir yazi ile daha karsi karsiyasiniz.
Ilk bakista sorunun cevabi her ne kadar kelligin yakistigi adamlarin memleket sinirlari icinde sikca yetismemesi gibi gozukse de her zaman ki gibi soru sormali baslikli yazilarin temasi gibi devlet sucludur.
Devlet sucludur cunku tesis yetersizdir.
Misal bir metro patlatacagim desen alternatifli plan yapamazsin, zira metro hatlarimiz alengirli olmadigindan x yonunden gelen tren ile y yonunden gelen tren hayatta kesismez.
Ya da ne bileyim Taksim'den metroya binecegim desen, o bomba metronun istasyonuna inene kadar patlar zaten. Zart diye icine girebilecegimiz metro sistemi henuz yok. Hele bir de Sishane'den atraksiyona baslasan istasyona inis sonrai aktarma derken atraksiyon Kim Ki Duk filmi gibi olur. Hakbuki NYC metrosu oyle mi. Bir saniye sokaktasin obur saniye istasyon 3. saniye merto 4. saniye sunet son saniye deniz. Atraksiyon dedigin hizli olur.
Sonra mesela arabali kovalamaca sahnesine girmek istesen mumkun mertebe kullanacagin iki yol var ya TEM ya da E-5. Bunlari da istedigin saatlerde bos bulamazsin, trafikte göt gibi kalip scream maskesi satanlar, simit satanlar, sarj aleti satanlar arasinda yandaki kirmizi micrali ablayi keserken bulursun kendini.
Ha gece 02.00 dan sonra olur ama bir karsi seride geceyim, arabalar ustume ustume glirken sasirtmacali manevralarla ilerleyeyim desen, karsi seride istedigin zaman gecemiyorsun mutlaka bir viyaduk donmen ya da metrobus hattindan iki celik halat koparman gerekiyor.
Gideyim limanda tabanca ile mafyaya kafa tutayim desen, sehirle butunlesik liman kulturu yok. Bir Haydarpasa var ama o da got kadar, mafya dan diye vurur 5 metreden. Buyugunden istersen de 30 kilometre sehir disinda Ambarli var, gidisi ayri dert gelisi ayri dert. Orda vurusup hadi ben simdi de sehir merkezine doneyim ortaligi birbirine katayim desen ceyrek depo benzin gider sirf yola.
Burokratik engeller de cabasi, bizim ulkede skim tassagim dolasan arabada donut yiyeyim, kahve iceyim sotede bekleyeyimcilik yapan polis yok. Gizli de olsa polisi tanimak kolay. Eskiden beyaz toros kullanirlardi simdi beyaz megan kullaniyorlar.
Takim elbiseli, kendini kamufle etmek icin hafif sakal birakmis (takim elbise ile tezat) beyaz megan bir arabanin icinde iki adam sivil polistir lan.
Ya da gene ulkemizde sivil polis kimligi gosterip araba durdursa hadi inin lan dese, muhtemelen dayak yer. Hic de gormedim araba durdurayimcilik zaten adamlar her yere arabayla gidiyorlar.
Gene yazinin basindaki gibi, keli seksi olan adam da cok yok nitekim memlekette. Kellik daha ziyade para bizde var sembolunde, tabi ense de en az 4 kat sart ve bogaz bolgesinde saglam gidi ile pekistirilerek kullanimda.
Sanirim Bruce Willis olmaya en cok tesvik veren oge beyaz atlet. Zira tum memurlar gomleklerinin altina Bruce abininkine nazaran biraz daha abiye de olsa beyaz atlet giyiyorlar.

YEŞİLİ SEV - ORGANİK YE - SİGARA İÇME - SOSYAL OL FAŞİZMİ

Kurumsal gorunmeye calisan sirketlerin en buyuk problemi temassizliktan dogan plastik insani kaygilar.
Aha bunun aynisindan olan bir sirkette calisiyorum. Cok kurumsaliz, o zaman cok duyarli gorunup, dunyanin iligini hupletirken alkis almaliyiz mantiginda tam gaz ilerliyoruz.
Hemen orneklerle susluyorum bu plastikligi de, ne kafa sikmissin kardesim girisinle vesvesesini uzerinizden atiyoruz.
a-Yesili Sev : Printerlar cayir cayir calisiyor, kullandigimiz suyun, tukettigimiz karbonun, urettigimiz copun haddi hesabi yok.
Misal ben gunde ceyrek yarisi agaclik kagit kullaniyorum. Sike sike basmam gereken evraklar var, sike sike saklamaliymisiz.
Sirketin icinde Feng-Shui taclansin diye mermerden selale var. Devirdaim hesabi ama yok yere donuyor su kendi icinde, 15 kere yerler siliniyor gunde, bina icindeki yapraklarin tozlari bile siliniyor suyla. Bin tane koli kullaniyoruz, cop yapiyoruz tinmiyoruz.
Sirket icine yesillikler dikip, agac dikme gunleri duzenleyip bir cennet kosesidir sirketimiz temali fotograflar cektiriyoruz bambu rattanli yemyesil bahcenin icinde.
4 ceker jiplerinden inip de kosuveriyorlar, yemyesillik sirinlik cercevesinin icine karbonlu karbonlu.
b-Organik Ye : Sirketimiz teyzelerinin 3-4 senelik gozdesi organik tuketmek. her haltimiz sagliki oldugu icin organigimiz eksik kalmasin. organik satan amcalarin kolileri yigiliyor pazartesi/carsamba/cuma gunleri sirket icine teyzeler evlerine goturup saglikli sagllikli yediriyor evlatlarina.
Ha bu teyzeler plastik bardakta kanser yapar diye sicak cay icmiyor, bilgisayarinin radyasyonunu emiversin diye 15 cesit kaktus bulunduruyor masada. Hepsi cok saglikli gerizekalilar zira plastik 130 derecede anca ergiyor, suyun kaynama noktasi 100 ike ve radyasyon emilen bir konu degilken kafalarini kursun kaplayasim geliyor.
c-Sigara İcme : sirket duvarlarina anca belli bir mesafede sigara icilebiliyor. tertemiz cigerler kirlenmesin, kimse sigaradan rahatsiz olmasin diye. ama sirket duvarlarinin yanindan vizir vizir otomobiller, kamyonlar, kamyonetler geciyor gunde surusune bereket karbonmonoksitli karbonmonoksitli.
Kimse su sinirdan sonra araba girmesin diyemiyor. Cunku egzos gazi sigara kadar rahatsiz edici degil henuz populer cevrecilikte.
d-Sosyal Ol : gene bu sirket amclarinin teyzelerinin sosyallikten anladiklari maalesef dayatilmis sosyallikler, kendi yuzlerini hislerini gosteremediklerinden ya da marjinal kalmama kaygilarindan cok sikimsonik sosyallikler pesindeler. Mesela fotograf safarisi, mesela pazar sabahi belgrad yuruyusu, mesela sirket yemegi, mesela muzik korosu . E ama ben fotografi lisede bitirdim, eve pazar sabah giriyorum, her hafta yeterince ortamlara akip yemek yiyip iciyorum, uc enstruman caliyorum diyince de asosyal damgasini yapistiriveriyorlar.
Diktigin agacin ismini bilmeden, ne zaman asilanir, meyvesi nedir bilmezsen, yedigin sebzenin yapragini gormediysen cicegine kendi elinle dolma yapmadiysan ve onunden her gun gelip gecen temizlikcilere bir merhaba bile dememissen o cipine sahte duyarllilik fasizminle bin siktir git.
Bu bahsettiklerim sadece sirket icinden ornekler, bununla birlikte artik yasamin her yerinde sahte duyarliliklar cevreye, hayata, insana, temasa.
Sokaga kilim atip, cay demleyip, cigdem citleyesim var lan gelen gecene bakarken.

Bir Güneş Kreminde Koruma Faktörü Olarak Fedon Bronzluğu

Merhaba sayin gunes kremi imalatcilari,
Bu aksam size takmis durumdayim. Her sey 1988 yazinda ailecek gittigimiz tatil beldelerinde anamin artik yogurt degil 5 koruma faktorlu gunes kremi suruyoruz demesiyle basladi.
Aradan yillar gecti, isleriniz buyudu, ulkemiz sagligina daha da onem vermeye basladi, sirti cilliler azalirken beach clublar artti, tek parcali mayo giyenlerin yerini sarkik memeli bikinili neneler, slip mayo giyen gotlu gobekli erkeklerin yerini boardshortlu civanlar aldi.
Yuklendiniz koruma faktorune, bastiniz aloe verayi, kakaoyu, havucu, sutu, hindistan cevizini 50 faktore dayandiniz lan. nerde bilmedegimiz otantik tropikal meyve sebze varsa götümüze basimiza surdurdunuz.
Biz bilincsiziz olm, 50 faktor hangisidir, ultraviyole isin hangi dalga boyunda baslar hangisinde bekler bilmeyiz, tek istegimiz cilt kanseri olmadan cillop gibi bronzlasmak.
Hah bunun icin de bir onerim var, sevgili kozmetikciler. Gunes kremlerine Fedon bronzlugu skalasini getirin ki daha rahat anlayalim. Bizim icin ideal bronzluk Fedondur. Yilllarin eskitemedigi bronz, brozlugun 1000 yillik tarihidir Fedon.

Skala soyle olsun mesela, hangi urunu kullanacagimizi bilelim.
Fatma Girik beyazi
Volkan Severcan pembeligi
Nuri Alco kizarmisligi
Cristiano Ronaldo soparligi
Fedon bronzlugu
Morpheus karaligi
Marsık
Not : "Budgay tenliyseniz burnunuza 50 vucudunuza 10 surseniz yeter" marketing cakalliginizi da yemiyorum ha bilesiniz. Elimizde ne varsa onu suruyoruz her tarafa.

Tanrı Hiç Bir Erkeğin Aşkını Sertap Erener Güzelliği ile Sınamasın

Dusun lan, dusun.
Kopek gibi asik olmussun, kiz yasam enerjine Atiker sirali otogaz sistemi dosetmis, kah kendini feslegen soslu penne pisiriken buluyorsun, kah nar sulu sangiriaya kalp kalipli buz koyarken.
Kiz as altindan kiz yurutecek kadar zeki, kendini monaco prensesi gibi sanmiyor, kasintilari yok, bebisim, minnosum gibi histerik seslenmelerle gelmiyor, adet gunlerinde kavanoz kavanoz nutella yemiyor, PES'te her mac golu var, geceyi ucuna limon yapistirilan miller ile kapatmayacak kadar icebiliyor, en onemlisi hislenip hislenip siir yazmiyor.
Eglenceli gunler, haftalar dogal olarak cabuk bitiyor. As altindan kiz numaralari her rifkida yenmiyor, her cizgiye inen messinin ortaya pasi gol olmuyor artik.
Mecburen bulasik yikamali, utu yapmali, zoraki sosyal olmali, bugun de o filmi mi izlesek, su konsere mi gitsekli, copu sen mi dokersin cayi ben mi demlerimli, senin arkadaslarin cahil, benimkiler isvecte yonetmenli zor gunler basliyor.
Hah o noktada, guzellik algisi gene one cikiyor, gozler aciliveriyor. Zira insan evladi en guzeli kendisinin olsun ister, istemez degil. Mukayese basliyor. Insan sevdiginden sikiliyor, geri tutunmasi icin guzellige sahip olmasi en buyuk motivasyon kaynagi.
Ya o iniestali xavili ara paslara girdiginiz,fuleli adimlarla messi kosturdugunuz nazli yariniz Sertap Erener guzelligindeyse.
Oturup Ahmet Kaya - hani benim gencligim dinleme zamani gelmistir. Yari Sertap Erener guzelliginde olanin askinin sinanmasi safhasi, ya hep ya hictir. Tam arada kalmistir, bir gun guzel gorunur ertesi gun cirkin, bir gun peri olur ertesi gun siradan.
sozlerini de surdan verivereyim

Östrojen Kokan Pozitif Ayrımcılıklar



gereksiz feminist tepkilerden kacinmak icin ibrahim tatlises maskemi cikarip marilyn manson maskemle yaziyorum bu satirlari ve ozay gonlum samimiyetiyle size sesleniyorum ey analar, bacilar, gardaslar, eltiler, gorumceler, yengeler, halalar, karilar, kizlar...
Evet biliyorum yeri geliyor laf atiyoruz, taciz ediyoruz, sizi cinsel obje olarak goruyoruz. tum bunlar yetmezmis gibi ustune de dayak atiyoruz. Kizini dovmeyen dizini dover ata kafasinca.
Daha da bitmiyor, "20sinde selulitleri cikmis", "2 cocuk dogurunca poposu kazan gibi olmus" "25inden sonra salmis" gibi densizliklerle cekistirip, erisemedigimiz cigerlere orospu diyebiliyoruz sinsi sinsi.
ama bunlari kanun maddelerine dayanarak degil, icimizde 10bin yilin getirdigi genlerin hayvanligina dayanarak yapiyoruz. Benim bahsim kanunlarin ostrojen kokusuna dayanamamasi.
mesela, erkek 25 yasini dolduunca ve dahi ogrenci bile olsa mecburen eli ekmek tutma mecburiyetinde tutuluyor devlet gozunde saglik haklari sosyal guvencesi, yesil pasaportu elinden aliniyor. ayni yastaki kiz evlenmediyse babasinin dizinin dibinde devlet guvencesinde ciftlestirilmeyi bekliyor.
mesela, erkek emekliligi ile kadın emekliligi yasi arasinda 5 yil gibi oha bir zaman farki var kadın lehine. gerekcesi malum kadinlar daha erken cokuyor ama kol gucune dayanmayan islerde bile bir duzenleme yok. kaldi ki ayni is yerinde de agir kaldirma, kullandigi bilgisayardan anlama, ehliyet sahibi olma vasiflarindan haiz gorulen de kadin.
mesela, kadin kocam calismami istemiyor gerekcesiyle isyerinden tazminatini alip cikabiliyor, erkek ayni taleple gelse kaldiramiyor musun yapraaam etiketiyle damglanabiliyor.
mesela, kadin dogurdugunda 4 ay dogum izni alabilirken, erkek 3 gun aliyor. fotograflari cekip, puro icip, ceyrek altinlari bozdurup ayni fotograflari facebooka ekleyip iznini tamamliyor.
mesela, kadina sut izni veriliyor. gecenin 2sinde ayni bezi degistiren erkege git biraz uyu izni verilmiyor.
mesela, kadin kocasindan bosanirsa 60 yasinda da olsa 25 yasinda erkekten alinan haklarin hepsine sahip olaibliyor. ordu evlerinde bir suru albay cocugu 60 yasinda teyzeler fink atiyor.
Kanunlar onunde hani esittik , ostrojen koklayip koklayip, fatmagulun sucu ne izlenip yasama yapilmasin lan.
Buradan Nimet Cubukcu'yu (ki kendisi hakkinda suphelerim var) tenzih ederek soyluyorum ki; yasama dedigimiz organin,hayvan gibi erkek egemen oldugundan, aslinda pipisi olmasi gerekirken, bildigin ostrojen fetisi var.
Cok onemli not : ama hic de oyle degil bikbigi yapacak aysun kayaci minyaturleri icin. Erkek yansimali bir yazi oldugu icin ayrimciligin krali olan tecavuz ettigi kadinla evlenen erkegin sucsuz sayilmasi noktasini da es gecmiyorum ama gercekten medeni kanun, is hukuku gunun ihtiyaclarini karsilamiyor

Seetharaman Narayanan'a Naat

ugun binlerce sipsak fotografci dukkani, milyonlarca ergen kiziminin sivilcesini bir hamlede silebiliyorsa, cokmus avurtlarini Gratel pembesin mertebesine ulastiriyorsa, sila hasreti ceken sinirda anasina mektup yazan mehmetcigin cebinden cikardigi, arkada F16li, MG3 lu ve profilden cehresinin sephiasinin fona dusuruldugu fotografi varsa ve you tube uzerinden kolayca erisebildigimiz kalbin ustune simsek cakmali, kalbini cikaran erkegin arkasi donuk bir sekilde kiza uzatmali, kafasina silah sikan cocugun kafasindan kus cikmali ilerleyen romantik siirlerle bezeli powerpoint sarki klipleri varsa... iste bu mutluluklarin alayi bu adini bir cirpida asla soyleyemeyeceginiz, hindistan'in sanal sanat gunesine aittir.
Bu adam 1991 den beri fotosopu fotosop yapan adamlarin ikincisi, ekipler amiri, crop ustadi. Yillardir cikan yeni fotofos surumlerinde ismi hep ust siralara yukseldi, yukseldi.
Asagida da gorulebilecegi gibi koluna, bacagina, gotune "only god can judge me" yazmayacak kadar alcak gonullu, elmanin curugunu kaktirmayacak manav goruntusunda, dugun dernekte cikarip bilezik takar diyecegimiz baba adam seklinde.


Adam isinde gucunde a ademcikler.1 Mayis'ta beraber omuz omuza yuruyup susadigimizda 50 kurus karsiliginda kucuk pet sise Pinar Su alip paylasacagim adam budur. Adobe'da grev olsa uzerinde "Bu isyerinde grev vardir" yazan kirmizi yelegi sirtina gecirecek, koluna da grev sozcusu pazu bandini takacak adam budur.
Yazimi hemen konuyla ilgili bir Orhan Veli siiriyle bitireyim de hem final vurucu olsun, hem de siiri okumadan yazmaya calisanlara buradan laf sokayim.
DALGACI MAHMUT
İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.
Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne haltedeceğimi bilemem.
COK ONEMLI NOT : Sag gozunuzden bir damla yas gelmediyse tuzlu tuzlu, gonderin fotograflarinizi bu adamin sayesinde ekleyelim gozyaslarini. Sanaldan da olsa, hakettigi gibi.

"Turist Var" Yapmayalımcılık

Gecen haftalarin bir haftasonunda, ulan hep avrupa yakasinda mi serserilik yapacagiz, bu avrupailikler bizi araba sevdasinin bihruz'u yapar mi diyerekten son kadikoy vapurunun gisesine akbili basiverdim.
ara not : olm vapurlari komple degistirmisler lan, cillop olmus vapurlar. hatta aradan yil gecmis, halktan soyut soyut yasiyormusum, chp il baskani olmusum lan.
ara notun notu : vapurlar iyi olmus da, arka kisimda acayip motor sesi duyuluyor. buradan yetkililere izolasyon icin paket paket yumurta kolisi firlatiyorum.
Kisa bir deniz yolculugundan sonra karsiya gectim, gidecegim yere 15 esnafa adres sorma, 24 telefon gorusmesi ve 3 mesajlasma (1i de bonus cardttan geldi aslinda) sonrasinda ulastim.
Ortam, germenlerin tabiriyle wunderbar. karili kizli, calgili sazli bir kosk bahcesi. Populasyona egemen irkin da frenk/germen/anglosakson olmasi da sevke sevk katan bir enerji icecegi olarak beles votkanin uzerine sunuluyor.
Allahim, cok mutluyum, yasasin karsi, muthis lan, I love dudullu falan derken etraftaki komsular rahatsiz olmasin diye grup muzigi ev sahibi de ickileri etraftan toparlarken, 22:17 de kendimi "bi daha" "bi daha" diye bagiran kizlarin arasinda ziplarken buldum. Mamafih sevincimiz 22:30 da kursagimizda dugum dugum oldu.
Olsun dedim, karsi cok medeni, okuzluk bizde. Evde wii oynayacagina iki vapurluk once cikis yapsaydin simdiye frenk/germen terli nutella yiyordun.
Bu hayiflanmamin akabinde, grubun bir baska yerle geceyi devam ettirme karari ile tekrardan timsah yuruyusu ile golu kutlayan Volkan Sen sevimliligine geri dondum.
15 dakikada,karsililarin barlar sokagi dedigi aslinda bir semtin modern gorunumlu fakat ahsaptan bir barina gittik. Konsepti hic anlamadim. Sanki marmaristeyiz gibi ama bara cikip dansetmek yasak gibi. Olsundu, frenklerim/germenlerim/anglosaksonlarim mutluydu.
Ara bir not daha : Karsi medeni falan degil lan, yuzyilda bir gecerim karsiya her seferinde Rexx sinemasi sokaginda itismeler, kavgalar falan ki bu seferde de oldu.
Canli muzuk var deyip bizi bodrum katindaki gene full ahsapli, got kadar sahneli basik yere soktular. Bir an icin Ugur Dundar sahne alacak elinde bir hamambocegi ile "ulan icmeyin su pis yerlerde" diyecek sandim ama korkularim olmadi. Sahnedeki Avrupa sahnelerinden de ailecek severek takip ettigim Luxusdu.
Her sey cok guzel gidiyordu, sevisiyorduk Hande Yener mutlulugunda guzel guzel egleniyorken, lan ben bir sigara icem de gelem dememle etraftaki butun karsililarin zaten fosur fosur sigara ictiklerini farketmem bir oldu. bildigin hobbit evinde nargile icen guliverler gunu gibi olmus etraf. Bakkala sirf acayip sigara icerim imaji vermek icin "en uzun malboronuz bu paket mi" sakasini yapan ben bile sigara dumanindan rahatsizdim.
Cevremdekilere hocam disarda icin micin, desem de karsi tarafin serserisi oldugum icin kendimi zumrede sevdiremedim. Ayni uyariyi Luxus yaptiginda 3-5 sigara sondu. 20 dakika sonra o 3-5 sigara unutuldu 10-15 sigara daha yandi.
Bu sefer grup daha da sinirlendi. zira adamin suratinda 300 wattluk spotlar var, bagira bagira sarki cigiriyor, elinde de enstruman, ustune ustluk zipliyor. Usain Bolt 100 metre kosarken 1974 model Dodge kamyonun egsozunu solutmak gibi bir sey.
"Lan biz burda gotumuzu yirtiyoz siz sigara iciyorsunuz dumbelekler, o sigara sonecek yoksa biz sarki soylemeyiz" gibilerinden nazikce uyarilarda/nasihatlarde ve yer yer santajlarda bulunuldu. Ben de sigarasever olmama ragmen "Adam hakli beyler" diye bagirdim. "atensiyon simuple" dedim "ahtunk ahtunk bitte" dedim. Yancilik yaptim.
Bu duruma kayitsiz kalamayan ve muhtemelen tutkulu bir Esra Ceyhan izleyicisi oldugundan killandigim, cakirkeyf, gobekli ama mini elbiseli kiz kendini sahneye ativerdi. Grubun elinden mikrofonu kapip "arkadaslar aramizda turistler var ulkemizi cirkin gostermeyelim lutfen sigaralarimizi disarida icelim yabancilara ayip oluyor" dedi.
Iste o an anladim ki, canakkale 'ye cephane goturen kagnisini ceken elif'in torunu bu kiz degildi. ama bu kizin elife tek benzer yonu okuzleriyle kardes gibi yasamasiydi. Kizi sahneden indirdiklerinde hemen cemkirme ihtiyaci hissettim.
"Lan mal onlarin cigerleri pespembe de, bizim ki rengarengarengarenk mi duduk" anlamadi, ben de bir daha anlatma ihtiyaci gormedim.
Hala sigara icen 2-3 kisiyle de kavga ettikten sonra , ki bunlardan birisi sigara icmesini mekanin sahibini taniyorum aciklamasiyla yapip gozdagi vermeye calisti, ben de luxus'u taniyorum yanitiyla sittirolup gitti, yemisim lan karsiyi, medeni falan degil lan bunlar deyip ciktim gittim.
Yolda tek bufeden cok ucuz gida maddelerinden tukettik, bufeciyi avrupa yakasinda kazandigimiz paramizla dovduk. istakozlu sandvic nerdern buluruz, himalaya tuzu yok mu deyip eve gittik uyuduk.
2010/Eylul - Moda

Şahika'nin Köşe Masası

Gecenlerde farkettim, su istanbulda nerde piyasaci, nerde karikiz kesmeci, iphone ustunde volkswagen anahtari tasiyan bagri acik beyaz gomlek giyen esmer siritkan adam varsa hepsi mutlaka hepsinin poposu Şahika'nin Köşe Masası'nin etrafina dizili taburelere temas etmistir.
Neden derseniz da aslinda cevap sorunuzun icinde. Yok boyle bir kalabalik, yok boyle bir sec begen alcilik, yok boyle bir piyasacilik.
Bundan sanirim 3-4 yil once ben de o masanin etrafindaki taburelere popomu birakma serefine nail olmustum ama oturdugum yerden yoruldum lan. omuz ve dirsek en az 12bin cinsel organa kottan da olsa temas etti, bira bardagima hic yoksa 2bin kisinin agiz bakterisi dustu, 25bin insan gordum yanimdan gecen, muhabbet ettiklerim muhabbet edemediklerim gurultuden.
iste tum bu sebeplerden dolayidir ki, siz de gecerken dikkat edin, o masanin etrafinda oturanlar gunde 5 litre red bull icebilen, 6 ay boyunca 3 saatte bir sevisebilecek, her tarafa siritan esmer optik beyaz gomlekli abilerdir.

Hevesli Yeteneksizle İyi Niyetli Salak

Kizilderililerin meshur lafi vardir, biz bu dunya atalarimizdan bize miras degil torunlarimizdan emanettir diye ama bu lafin asagida anlatacagim konuyla alakasi yok sadece 1995 model universite onu pispirik kafelerinin duvarlari gibi karsilasin istedim.
Aslinda konuya meshurlarin, eskilerin dizeleriyle girecek yasli kivaminda olsam "cahil dostum olacağına, alim düşmanım olsun" kopipestini yapar lafa tukruk sacarak girerdim.
30 senelik insanim benim de bu dunyada gordugum cekindigim 2 insan tipi vardir.Hevesli yeteneksizle iyi niyetli salak.
Hevesli yeteneksiz, yapmayi cok ister kudurur delirir ama yapamaz. voleybol maci bitirtir, muzik grubu dagittirir, uludagdan kusturur, olta toplatir. Aktivite sonumler, olayi bozar. Genelde kizlar bu gruba dahiller. Erkek cocuklari olayin icinde cinsellik yoksa hevessiz olduklarindan ve bagil olarak kasa ve kendine guvene dayali durumlarda rahat hissettikleri icin "lan yoga manyak bir sey" diye 2 saat tayt almaya cikmazlar. "Toygar buz pateni yapalim micilik" karda tan isiginda acan cicege verilen isimlilere mahsustur.
İyi niyetli salak, yardimseverdir, yardim etmek icin gotunu basini yirtip isi siyiramayandir. Yuva yiktirir, fazla mesaiye biraktirir, evi su bastirir, pilavin dibini tutturur, sarap sisesinin basini kirdirir, ikeaya telefon actirir. bu grupta da daha ziyade erkek bulunur zira bilmedigini gostermemecilik ve duz olmak biz kalin biyiklilara ozgu. Anadolunun o cefakar kadinlari, daha fettandir, is bilirim isime gelmezse yapmamcidir.
Ha bu iki vasif yakaniza yapismissa, uzak durun benden. soyledigi yalani 2 yil unutmayip o yalanin devami 5 sene sonra baska bir yalanla pekistirebilen pis insanlar ya da evde gizli gizli uranyum parcalayabilen insanlarsaniz gelin orgutlenelim. sabahtan aksama kara melek izleyelim, evimizin duvarlarina catherine chansler fotograflari asalim boy boy, produkturlerin isteginin aksine 1991 yilinda ben sagdaki sarisin gerzege degil soldaki esmer bianca'ya asiktim.


Street Fighter Arka Planındaki İnsancıklarınki Gibi Hayat



80lerde cocuk olmak, 90larda cocuk olmak ve dahi partilerinden ekmek yemis, partiler duzenleyip, "arada kaldim sarkisina bayiliyorum oh yeah burcu"yla hormonlara dizgin vurmus olanlar bilir. Street Fighter oyununda secilen kahraman dunyanin cesitli ulkelerinde dovuslere katilmak icin ucakla seyahat eder.
Bu seyahatlerde, kah brezilyanin balta girmemis ormanlarinda, kah bir amerikan hava ussunde, kah cinde tavuk pazarinda bulunulur sirf dovusmek icin.
Mutlaka dikkat etmissiniz, fonda sirf oyun daha renkli gozuksun diye 8-10 yerel insancik vardir. Iste o insanciklarin monoton hayatina uzuldum ben aduket maduket cekerken hep. Gozumden hep bir damla yas gelirdi yere duserek kaybeden rakibimden ilgimi arka fondaki insanciklara odaklarken.
Cine gidersin bisikletli gecer, tavuk satan adam tavuklari indirir kaldirir, amerikan hava ussunde sarisin kiz adama sarilip poposunu sallar, gunes gozluklu genc yakisikli pilot elini kaldirir indirir, rus tersanesinde 3 adam votka icer, kol sallar, votka icer.
Lan arada kendime jeton atip, seciyorum P1 i. Hemen sokaklarindayim Istanbulun, Ryu misali dolasiyorum bir oraya bir buraya. Ayni gibi lan hayat serefsizim, Street Fighter olsa da birileri onumuzde dovusse gibi monoton insancik hayatlari. Hep ayni sahne hep ayni yuzler hep ayni ritmik hareketler.
Arada bir de bonus stagei olsa su hayatin, yukardan dusen tahta varilleri kirar kirar, kedicikler usumesin diye karda kista kedi evleri yapardim Norvec tipi, Ryu'nun ucagi brezilyaya indiginde amazonlarda elini kolunu sallayarak dovus izleyen Tupi kardesimin bir gunune daha aglaya aglaya.

Aşk Tesadüfleri Sever de Döver de

Bana kalirsa Eyyafyallayokull'un patlamasinin nedeni, sarkisini bir de Muslum yorumundan dinleyen Björk ablamizin kendini Adanali gibi hissetmeye baslamasidir. Ha keza, durumdan ekmek yemeye calisan Murathan Mungan abi, istedigin bu degil miyidi? Entelligin kalp damarlarina arabesk by pass yapmak.
Yaptin lan Murathan, yaptin diyerek sarilasim geliyor, lakin bir cift lafim var. Ask tesadufleri sever de dover de be Murathan.
Tesaduf tesaduf nereye kadar, kac defa yesilmisik, kac defa icindeymisik, biz misik? Onca mektubu ben mi yazdim, Murathan, neydi birarada tutan sizi. Sevmek bir cok seyi goze almak degil miydi?
Ac bir raki daha Murat, sana samimiyetimden bu yazdiklarim, bu Murat demelerim. Tesaduflerin erittigi buzlari koyalim bardagimiza, bozarsin.
Arada hep ayni insana asik oluyormusuz gibi geliyor da suratlar degisiyormus gibi gelmiyor mu sana da, yoksa ardardina bu kadar tesaduf sana da biraz fazla gelmiyor mu abi. Biraz da dovsun su tesadufleri ask da, pekissin iyice, tesadufe mahal birakmadan yurutelim.
Bir sonraki projeyi beraber yapalim , Hayko'yu alalim yanimiza, basin toplantisiyla aciklamayi patlatalim abi. Bak plak kapagini da hazirladim coktan, ucuza getirdim. Sirf tesadufleri dovelim diye simdiden harcandi emekler.
Son bardaklari domuz sikisi yap abi, yolluk olur, su sogukta usutmez bizi. Su bos bardagi da da hayko icin doldur tut.Sirf tesadufen birisi oturup icmesin diye

20 Gram Fazla Bal Kaymak İçin Lokale Yalakalık



Gecen hafta uzuuun bayram tatili gazi ve tanrinin cillop havayla yaptigi kiyakla, bati akdeniz, ege ve guney marmara'nin daglarinda tepelerinde keklik gibi sekerken farkettim. Anadolu'yu ozlemisim lan. Volkan Konak ya da Ozay Gonlum gibi olmasa da en azindan bir Gripin ya da Yuksek Sadakat hadi hic bilemedin Emre Aydin kadar ozlemisim lan.
Anadolu muthis olum, insanlar naif, katisiksiz dogal. Arada bazi ipnetor esnafi buradan ayiriyorum.Onlara laflar hazirladim. Rampada butun kamyoncular mi saga dogru yavaslar da yol verir, ilerde radar var gencler diye 48 plakali arabalar uzun kisa yapar, daha yemek bitmeden ikram cay kahve getirilir, siz yer misiniz bilmem ama cok guzel koy sogani var getireyim mi diye ikramda bulunulur.
Aldik ulan yolda butun gazi, Anadolu naif, Anadolu sirin, Anadolu katisiksiz. Cay yapragina dusen ilk yagmur gibi berrak, kara kecinin yuvarlak diskisi gibi kosesiz, cipuranin mangal uzerinde citirdayan yagi gibi huzurlu. Testiye ayran dolduran ana olsa "ana dolu, ana dolu" diyebilecek kadar gazliyiz. Anadolu can.
Ama biz piciz, cakaliz, kahpe bizansin musluman mahallesindeniz. Verdik lokale yalakaligi, dayadik siveli konusmayi, uzattikca uzattik adamlarin her gun milyon kere katlandigi "ne kadar guzel dogal yasiyorsunuz" diye sacmalayan mal adam gibi.
Ve bunlari sirf lokalle lokal muhabeti yapariz da 20 gram fazla bal kaymak yeriz diye yaptik sanirim.
- Dayim ayranin sovuk mu
- Tavuklar bahcanin mi
- Buranin sulari da buz gibinmis
- Gati gativerin gavurmayi pilava
...
Hele gozlemeci teyzenin ar, namusuyla oynadik ya. Bu ne rahatlik lan, orf, bilmeden adet bilmeden sempatik takilan kristof kolombun gotunu keserler.
3 mal elde sarap siseleri ile gozleme, kofte ekmek yapan yasli ciftin bufesine giderler.
Mal adam (MA) : Anam o ginali ellerinden gozleme yiyek anam
Lokal Teyze (LT) : Yapiverelim cocuklar
"bu arada mal adamlar, hayli sarhos olup sempatik olduklarini dusunmekte ve hala sarap icip eglenmektedirler)
MA : anam tereyagini bol sur anam. biber de kozluyor musunuz ateste. domates de varsa onu da ben kozleyem anam.
"teyze gozlemeleri getirir"
MA : (hala muhabbete cekme derdiyle) anam otur hele sen de, kislari napiyonuz burda anam
LT : koye geciyoz yavrum amcanla. ben amcanin yanina gidem (kadin dogal olarak sarap sisesiyle oturan 3 maldan cekinmektedir)
MA : (ama anlamaz) otur anam. kaca buranin kirasi ayiptir sormasi...
Malligi elden birakmadan anadolunun avret yerinden soru soran "Diyar diyar anadolu" turevi programi ceken esprili televizyoncu gibi lan. Anam, dayim, baci, yegen muhabbetine nemalanmanin ne alemi vardi, 4-5 parca fazla domates parcasi icin.
Donus yolunda Fakir Baykurt geldi aklima, Yasar Kemal, Necati Cumali hatta Ankaralı Turgut bile geldi agladim utandim yaptiklarim icin en cok da Kahtali Mici'nin biyigindan utandim.
Not 1 : Bu not 1 cakal esnaf icindir. Araba durunca 75 kisi birden hos geldiniz diyince, anliyoruz ki pis sikeceksiniz hemen kaciyoruz dikkat ettiyseniz.
Not 2 : Olimpos oren yeri girisindeki son market. Sen nasi bi adamsin ya. "Bu noktadan sonra icki bulunmaz" diyebilecek kadar "Bira 5 milyon" diyince "e biz bardan zaten 5 e aldik" diyene "Tamam 4 olsun" diyecek kadar ac. Top sakalli, kel esnaftan korkuyoruz olm artik senin yuzunden.
Not 3 : 1.5 porsiyon karisik izgaraya 2 tane kofte koyan amca. Hesabini kitabini sikiyim. Bunun 1 porsiyonunda kofteyi mikron mikron mu koyuyorsun.
Not 4 : Kofteye 8 TL yazip, ayrana 3 TL, fasulye piyaza 10 TL yazan dayi. Seneye gelip 3 porsyion kofteyi 15 ekmekle kuru kuru yiyip gocertecegim muessesenizi ve o hesap kitap bilincinizi.
allam bunu unutmusum kosesinde Not 5 : lehimli girnatayla izmirin kavaklarini calip artissik yapan dayi, mehterhane-i hakan-i harp marsini calinca karsinda calinca got gibi kaldin di mi? nihahaha.

İki Medeni İnsan Gibi Ayrılmak



Aslinda iki medeni insan gibi ayrilindiginda, en az dort insan medeni gibi ayrilmistir bence. Cunku medeni gibi ayrilan iki insan mutlaka, baska iki insana meyil verdiklerinden ayrilma medeni olmustur.Yerini yapip ayrilanlarin alayi medenidir.
Bu durumda toplam medeni ayrilan sayisi en az dorttur, cunku diger iki yeni ayrilip, bu hikayedeki ayrilan ikiliyle birlesen insanlar da gottur. Ask medeni olmaz lan, ayrilmasi medeni olsun valla bak. Zaten medeniyette de askin yeri de yok.
Medeni kelimesi uygara refere ediliyor. Uygarin anlami ise fikir, sanat ve endustri alanlarinda cok buyuk bir gelisme gostermis olan seklinde. Ayni zamanda uygar kelimesi uymaktan turuyor.
Fikir, sanat, endustri alaninda gelisme kaydeden adamin zaten aska vakti olamiyor ki, uzun uzadiya ayrilabilsin. Kalp kirmayacak, insani kucuk dusurmeyecek, uzaktan sik gorunecek ve de janti duracak sifattir medeni.
Medeni kanunun icerigi de boktan bir sekilde insan / aile / miras / esya hukukunu kapsiyor. Yani sosyal teammul ya da orf yoluyla halledilebilecek konular kanuna dayatilarak icinde temas, iletisim, paylasim olan insana dair kapsamlar maddelestiriliyor. Bunu goren beser de medeni insan gibi ayrilmayi hak goruyor, olmasi gereken gibi dusunuyor.
Nufus cuzdaninda medeni durumdan soz etmek bile istemiyorum aslinda. Ya evli ya bekar yazilabiliyor. Gene janti sozcuk ihtyacindan evlilik durumunun baska bir tanimini bulamiyoruz. Kiro,arada takiliyor, gormemis, hayvan sevgisi olmayan gibi ifadeleri de medeni duruma yazamiyoruz.
Bir nevi duzenli seks var mi, seks sorusuna donusuyor nufus cuzdaninda medeni durum.
Aranizdan daha fazla agzimi bozmadan medeni medeni ayrilirken, asklarini medeni medeni Sezen Aksu sarkilarinda korukleyen insanlardansaniz, sizin poponuzda kelebekler ucusturan o sarkilari yazan Sezen ablaniz 1980lerin basinda Hatay'da eski kocasi ondan ayriliyor diye pesinden tabancayla kosturan ayni kadin.

Bu Ürünü Tercih Edenlerin Satın Aldığı Diğer Ürünler



meshur alisveris sitelerinde urunlerin yorumlarinin ya da fotograflarinin altinda aha bu blog basligi gibi "gel gel gel kartele gel" kafasinda bir bolum vardi. Bu urunu tercih edenlerin satil aldigi diger urunler.
bak melahat kendine bunun yaninda sunu da aldi, kesin bunu da al ihtiyac, lan mal fotograf makinesi aldin kilif almadin mantiginda tuketiciyi dusurulen agdan digerine surukleyen bolumdur. hem de kargo parasindan yirtarsin yapraaam seklinde de kiyak hareket highlight edilir.
bu arada kadinlari malum cok seviyoruz, ozellikle beyin mekaniklerinin hastasiyim. belli bir sistematikleri olmadigi icin belli bir etkiye belli bir tepki vermiyorlar, boylece her an her sey kurgulanabiliyor, her an her sey olabiliyor. tarantino filmi gibi lan kadin beyni.
bu uc paragrafin kesisim kumesindeki orneklerde, muhtemelen kadinlarin yaptigi alisverislerin ayak izlerini takip edecegimizden yolun bundan sonrasini bacaklarimizi agda yaparak katirlarla devam edecegiz, elimizde de kirmizi sarap kadehleri. her kadin biraz romantik, her kadin biraz anne, her kadin biraz promosyoncu, her kadin bir frida kahlo, her kadin biraz marilyn monroe.
mesela, dect telefon almis kullanici ablamiz. aldigi diger urun kisminda su sebili var. kesin kucuk esnaf patronun sekreteri vermis bu siparisi ve muhtemelen de damacana veren abilerin belli bir miktar alim garantisinde o sebili beles verdiginden habersiz oldugundan patronundan zilgit yemistir, kargo ekibi tükana ulastiginda.
mesela, dandik org almis teyzem evladina, yaninda da sunlari almis org kilifi, pratik okuma lambasi, kendi kendine gitar ogren kitabi. buraya kadar her sey normal di mi lan. hatta bu normallige puzzle halisini da ilave edeyim. zira evladin ne bok yapabileceginden emin olmayan bir annemiz, evladim ya muzik dehasi degil de gerzek olursa diye bir de oyun halisi almis. ama normal. diger urunler : pratik agda seti, kesilmis agda kagidi ve sac duzlestirici. ulan o anne nasil bir anne, o evlat nasil bir evlat. serrefsizim o org, pavyonun 2. katina kargolanmistir, o cocugun da babasi belli degildir lan. teyzemizin gayrimesru cocuguna meslek edindirme cabasi lan o org. 5-6 seneye beraber calisacaklar.
mesela romantik ablalarimiz var, keman almis. malum kadinlar hep kemana ac, hep keman sesine tutkulu. ogrenirim kendi kendime calarim demis. yaninda aldiklari ise o narin ruhun derinliklerindeki pembeligi daha da on plana cikarmis. 2 metre beyaz otris ve 3u bir arada bikini sekillendirici. cirilciplak ama boynunda beyaz otrisli ve bikini bolgesindeki pubik killara sekil vermis bir violinist dusunun lan. iste o sizin ust katinizdaki romantik abla olabilir. beyaz otrisli bir kiz gorsem hemen kemanin var mi diye soracagimdir bundan sonra. eger varsa numarasini falan alirim. oh cillop gibi.
mesela su filtreli supurge, teyzem dirayetli, teyzem puri pak, teyzem hamarat hemen yanina alivermis utu masasini. eglenilecek degil evlenilecek kadin lan, kargocu dikkat et.
mesela, 3d tv gozlugu. artik nasil bir ablaysa, nasil bir kafa yasiyorsa, ya da nasil bir son dudak bukucu ise yanindakiler kismi tamamen yorumsuz hanefi avci kitabi halicte yasayan simonlar , wifi yazici, sac kurutucu, wireless modem ve pilates seti. kesin facebookta ortaya karisik diye foto albumu var bu ablanin.
mesela, caydanlik takimi. mutlaka israrla evlenmeyi bekleyen ablanin siparisi zira yaninda siparis ettikleri yarim ceyiz niteliginde 3lu priz, cay seti, ekonomik yatak, yastik ve tencere seti. pembe panjurlu banliyode bir ev ve saat 11de eve gelen terli erkek kokusu.
mesela fanli yagli radyayor, bildigin kalorifer peteginin elektiriklisi fanlisi yani. muhtemelen ogrenci bir ablamiz yeni eve cikiyor. yaninda gelenler 3lu priz,elektirikli sofben, ufo, efsane konserler - zulfu livaneli. yuksek ihtimalle her zayif kiz gibi cok usuyor, her 18 yasindaki kadar solcu. obur ay da baglama siparis edip, ilk erkek arkadasi olana kadar keci kili heybe cantayla okula dus alip temiz temiz gelip gidecek.
cubuk blender seti, artik kek hamurunu elleriyle yogurma derdi olmayacak kadar ekonomik ozgurlugunu kazanmis, eve erkek atabilen, evin kucuk islerini kendi gorebilen 35-40 yaslarinda calisan, bekar teyzemiz ve arada sirada arkadaslariyla evde toplanip kek yedirenlerden. tost makinesi ,OK prezervatif, bulasik makinesi, matkap ucu, utu. fotograf makinesi.
en guzel abla sonuncu bence dertsiz tasasiz.

Kar Topluyor

Bayiliyorum lan sirketlerin 50 yasini gecmis adamlariyla cay sigara esliginde yillarin geyiklerinin uzerinden gecmeye. 50 yasini devirdikleri icin artik ego da kalmamis, 2-3 cocuk buyuttukleri icin halden anlayan munis adamlar hepsi. genclik fotograflarinda biyikli amma velakin duzene ve zaman ayak uydurmak icin su an biyiksizlardanlar.
Mesela diyorum "abi eskiden Yugoslav ekolu futbolcular sanki daha iyiydi de mi". Abim orneklerle beziyor hemen muhabbeti zira ortayi ben 70lerden yapmisim, abime sadece bugunden kafayi dokundurmak kaliyor. Saffet Sancakli misali.
Basliyor abim, "biz bu yugoslavlara cok para yedirdik coook". Ulan diyor "Misimovic ne tirt bir adam, eskiden Tarik Hodzic vardi mesela adamin tipine bakinca topcu oldugunu anlardin. Ilk yabanci gol kralimiz".Abimin Yugoslavya'nin dagildigindan haberi yok ama daha.
En begendigim geyik kapsami hava uzerine deneyimsellik kokan saptamalar tespitler.
Abi diyorum "bu sene ayvalar gec cicek doktu, kis cetin gececek" abim hemen atliyor "evet, biraderim dogru dedin, 10-15 gune baslar soguklar, memleketten kilo kilo ayva yagiyor, namussuz kayinpeder normalde copunu bile vermez ama bu sene 1 kasa ayva gonderdi". Abim bilmiyor ki, ben ayvayi anca migrosta falan goruyorum yilda bir iki kez. abim bilmiyor ki, ben onu cayin sigaranin yaninda seviyorum.
Ayni abimle Sali gunu t-shirtlerimizlen sirket bahcesinde yaptigimiz ogle yemegi sonrasi cay, sigara bulusmasinda bombayi patlatti. "Yegenim bu havalar boyle cok sicak ya simdi Aralik'in bilmem kacinda, kar topluyor hep ondan". Abi dedim ben de her zamanki gibi, "ben her sene bu sene ilk kez kim kar topluyor diyecek diye not alirim". "bu sene de izninle senin ismini ve goruslerini/ne zaman yagacagini not defterime imzanla alayim" dedim. Sagolsun kirmadi, bos bir defter verdim "aaa gercek defterim evde kalmis ama sen buna yaz ben bundan yirtar ona aktaririm"
Cuma sabahi yazdi adam nota, ismini yazdi, imzasini cakti. Imzasi hani 15 ay boyunca askerlik yapanlarin, yapacak hic bir sey bulamayip imza calistiklarindan, taklidi imkansizlardan.
Cuma sabah 10.00 da kar yagdi, actim deftere baktim lan. iki damla yas geldi gozumden, hemen o sayfayi scan ettim attim arsive. Yedigim ayva tatlilari geldi aklima. Abimi ben artik cay sigaranin yani sira zincir takilmis arabalarin lastiginde de seviyorum.

Yaşadığını Ölüm Haberlerinde Farketmek



bu sanirim hayatimda cep telefonuma gelen arkadaslarimdan yasitlarimin ucuncusunun olum mesaji.
birincisi deprem gibiydi, onbes yirmi gun kendime gelemedim, hayatimin en yavas gecen en hizli zamaninda yanimdaki insanin olumunu kisa bir mesajla ogrendim. olumunun nedenini hic bilemeden, o kadar yakinken bu kadar uzaktan.
ikincisi vay be dedirtti, adamin simasi geldi aklima, ses tonu. cok ucundan siyirdi da gecti aklimi kalbimi. onem siralamamin icinde farkedememisim
bu ucuncusu yarim gundur durduruyor, ilerletiyor, dusunduruyor, uzuyor, devam et diyor.
oluyoruz lan durduk yere, oluyoruz birbirimizin farkinda olmadan ve sonra kisacik bir mesaj geliyor "falanca arkadasimiz 8 aydir verdigi hayat savasini bu sabah kaybetti" diye.
hani alistira alistira soylenirdi olum haberi, hani ekrana yazilan, kulakta duyulmayan , gozunun icinden ne demek istedigi anlasilmayan, metinlerin hepsi sanaldi aslinda. oluyoruz lan alistirmadan.
daha huysuz aksi adamlar olacaktik sarap icip icip askerlik anisi anlatan,hukumete kufreden, kedili teyze olacaktik torunun mezuniyet fotografini elli yil once alinmis vitrin icinde muhafaza eden.
oluyoruz lan aslinda yavas yavas. bunun farkinda olmadan geciyor zaman. yasadigini ancak bir olum haberi aldiginda, birisinin artik hic olmayacagini anladiginda kendisinin var oldugunu farkediyor. Hic beklemedigin bir anda, hic beklemedigin bir insanda gerceklesince olum.
bir bok da diyemiyor insan sms ile olum haberini aldiginda, topragi bol olsundan baska.
ust baslikta arkadasim ama alt metinlerin hepsi bombos eski pusku. hayalleri var miydi, en sevdigi renk ne, en son hangi kitabi okudu, ruya gorur muydu, oyunu kime verdi, sevdigi simdi ne yapar, dondurmayi nasil sever, hic birini bilemeden uzuluyoruz. aslinda siranin daha da yaklastigini dusunerek kendimize daha cok uzuluyoruz, belki de.
ismini facebooka yazip resimlerine son kez bakip, iki uc ortak dostumuza telefon acip, anneyi babayi aramaktan baska cikar yol bulamiyoruz, herkes saglam mi durum tespitinde, kendini telkin ve donusum kisminda.
yavas yavas oluyoruz ama cok hizli geciyormus hayat farkedince.

Bütün Besameleri Uçan Kadın

Asagidaki blogun tarifine uyan kadinlarin google images da surekli olarak umarsizca "siyah kadife ceketin icine giyilmis sarap bordosu bogazli kazakli ve de siyah kasmir atkili, kir uzun sacli adam" resmi arattiklarina eminim.

Gel gor ki, bu ihtiyaci misak-i milli sinirlari icinde karsilayabilen yerli adam olarak ferhat gocer amca oldugundan, talep sinirlar dahilini asip, futbol duayenlerince cizme olarak adlandirilan Italya'ya dayanmistir.
Hah iste tam bu noktada karsimiza Andrea Bocelli abimiz cikiverir, tanim sinirlari icinde ve hatta sesi ceketinden daha kadife duraraktan.



Yukarida izlediginiz videonun esas oglanina sahip olmak isteyen blog konusu ablalarimizin mum yakip, sarap kadehlerinde hayallerinde ucurduklari tum besameleri adina, Andrea Bocelli sarkilarinda gozlerini daha da romantik olmasi icin degil, kor oldugundan kapatir.

Umarim blog konusu ablalarimizin hayallerinin gerceklesmesi icin romantizmden kapattiklari gozlerinin de bir gun kor olmasi gerekmez.

lafi sokup Tuscany'e kacarken belissimo bocelli diye bagirmak..

Bir Zülüf Sevdalısı Olarak Neşet Ertaş

Nasil ki, google da Sahin yazip entere bastigimizda karsimiza ucsuz bucaksiz deniz resimleri geliyorsa, ayni sekilde zuluf yazdigimizda da badem biyikli Neset Ertas resimleri geliyor.
Sanirsam ki sarkilari icinde en cok zuluf kelimesini kullanan insandir. Belki Karacaoglan'la kapisirlar ama Neset'e 1.5 handikapli 100 milyon basarim.
Insana belki de omrunde 3-5 kez kullanmayi nasip olacak zuluf kelimesini sarkilarinin pelesengi yapmis Neset'in, bu israri nereden kaynaklaniyor peki.
Zuluf kadinlarin sakagindan asagiya dokulen sac tutami anlamina geliyor. Anlamayan erkekler icin ornekli anlatim : favorinin uzunu ve yumusagi. Hemen tiksinir gibi oldugunuzu hissediyorum lakin eskiden anadoluda zulufun bir guzellik olcutu ve medeni hal tanimlamasi araci oldugunu hatirlatmak isterim.
Mesela zulufunu ruzgara doken kadin her daim guzel bulunur. Hatta zulufunu kesmis kadin evlidir, zulufunu ormus kadin evlenmemistir taliplere aciktir, zuluflerini taramayan bakmayan kadin bekardir ama sevgilisine cesitli sebeplerden dolayi varamamistir. Eskiden facebook olmadigindan eldeki imkanlarla iliski durumu ifsa edilmistir.
Turkulerde surekli kullanilan zulufun bu sembollerinin yani sira bekaret sembollugunu de icermesinden kaynakli, masumiyet ve el degmemislik konularina da karsilik gelebilir.
Mesela sevdiginin zulufune dokunamadigini anlatan ozan kardesimizin soyadi dogulu olmadigindan emiselim, gomuselimli sarkilari o yillarda maalesef icra edemediginden zulufe dokunmak gibi cok ince bir agacin arkasina saklanmistir.
Pek klasik anadolu romantizminde, malumaliniz erkek bülbül, kadin gül ile betimlenir. Bulbul yarinin yanaginda dolasirken, gul bulbulu dikenleri olan zulufleri ile yakalar ve kendine hapseder. Bu da masumane ask ve sevismeye gondermeli ince ayardir zannimca.
Haftaya da ayni kosemizde "melamet hirkasi ve sorunlari" basliginda ferhat gocer'in israrla melanet hirkasi olarak kullanmasi sorununu isleyecegiz.
COK ONEMLI NOT : 15/Ocak/2011 de Neset Ertas'in Istanbul'da konseri var. Hazir daha olmemisken gidin. Oi Va Voi para kazanacagina Kirsehir kazansin Kirsehirli kazansin.
http://www.biletix.com/event.htm?id=MKIS1

Ülkede Yayalara Yeşil Yanmasına Rağmen Halen Daha Araba Geliyor Mu Diye Yola Bakılıyorsa O Ülkede Götlük Vardır

Bu sefer baslik uzunlugunda bokunun ciktiginin farkindaligiyla yaziyorum lan okuyucu. Bunu bil buna gore yargila.
Simdi her seyden once aklimiz en cok yalniz kalinca calisir ya. Mesela sicarken, uyumadan once ya da uzun uzun yururken. Ahanda benim de aklima uzun uzun yururken aklima geldi, daha dogrusu farkettim.
Birbirimize guvenmeyen milletiz lan, eve dogru soguktan buzusmus popomu hizli hizli hareket ettirirken birinci isiklarda farkettim bana yesil yanmasina ragmen mutlaka yolu bir kontrol edip araba duracak mi durmayacak mi muhakemesini yapip anca ikna olunca karsiya gectigimi.
diger isikta ise "dur len bir de diger ademleri test edeyim" dedim ki ipneler beni gene sasirtmadilar. zira o ordekcikler de ayni benim gibi ikna olunca karsiya gecme karari aldilar.
Birbirimize hakikaten guvenmiyormusuz, canlar. Halbuki ne kadar basit mantik kirmizi da dur, yesil de gec. Bu kadar basit ama ya bir gotluk olursa korkusuyla, hep kontrol hep kontrol.
Hani tecrube de yenmis kaziklarin toplamidir diye bir ortaokul 3 sisman duygusal kiz klisesi vardir ya, aslinda o hesap. bir gotluk gorulmus ki bu basit kurala bile suphe ile yaklasir olmusuz. Belki de bu yuzden caddelerde genelde cocuklara carpar arabalar genelde. Ya da hic bir yavru kedi kacmaz insan da, yaslaninca kacar hayvanciklar. Hepsi bir gotluk gordugunden insanlardan.
Anam ev alisverisini hipermarketlerden yaptiktan sonra fisi kontrol ederdi aldiklariyla, sirf bir kere ayni urun iki kez barkoddan gecirildi diye. Ben de "wat iz di metriks anam, yok aslinda barkod markod, barkod sensin" der isi eglenceye vururdum.
Anneni daha sik hatirliyorsan hatta anliyorsan, kalbini bir mektup gibi burusturulmus firlatilmis kendini kimsesiz ve erken unutulmus hissediyorsan icindeki cocuga saril sana insani anlatir, eller gunahkar diller gunahkar masum degiliz hic birimiz diye soylemis ya sair ne de guzel soylemis. Birbirimize gotluk yapmayalim ki, her an gotluk yasanacak gibi tetikte durmayalim. Kulagimizda kulaklik muzik dinleyerek kendimizi yollara atalim diye yazdim ben bu yaziyi.
Gotluk yapmayalim ki, Iskandinavlar ibret alsin "Turkiye aman da ne guzel ulke ne muassir ulke" desinler, Orhan Hakalmaz dinlesinler.
Not : Bu ulke sagla solla dinle orduyla petrolle silahla kurtulmaz, götlük yapmayarak kurtulur gibi geliyor bana.

Should I Stay or Should I İsmail



Herkesin hayatinda mutlaka bir ismail olmustur. Simsicacik, insan asigi, esofmanli, gobek deligi pamuklu ismail. Ve herkesin hayatinda meme got ugruna ismaili sattigi, yalan soyledigi ve cagirmadigi gunler, geceler olmustur.
iste boyle bir gecenin baslangicinda kesikli kesikli caldi telefonum, arayan isyerinden uzun zamandir bakisilan findik popolu lale idi. arkadaslariyla eglenmeye cikmislar,ama onlar eve donmus ve lale eve bu kadar erken donmek istemediginden benim de kesin gelmem lazimmis.
duruma bodozlama atlarken, hemen dolapta zor gunler icin sakladigim kirmizi tuborglarima abandim. zira cok eglenceli gozukmek icin bir miktar icilmeliydi. dus, tras, parfum ot bok derken 25 dakikada o pespaye benden yumurta gibi oglan yaratmistim. tam evden cikarken, telefonum bu sefer uzun uzun caldi.
Arayan Ismaildi, "gelirken 7-8 bira alsana la" dedi o Corumlu aksaniyla. Hesapta ismaille butun gece PES oynayip, birbirimize gol ve goller attirip puan ve puanlar kazandiracaktik, Chelsea ile atak futbolu tercih edip, kanattan ortalarimizi Didier Drogba'nin kafasi ile bulusturacaktik.
Ama yapamadim. Ona delikanli gibi "olm ben kariya kiza gidiyorum, seni de sattim sikerim Drogba'yi" diyemedim. "Ismail" dedim davudi bir ses tonuyla "Halam cok hastaymis, onu gormeye gidiyorum, baska zaman geleyim" dedim.
Kocasi almanyaya giderken arkasindan bakiveren Hulya Avsar edasiyla "sen bilirsin kardesim" dedi en titrek sesiyle. Hemen kapattim telefonu zira duygusal vedalasmalar arkasina saklanan yalandan sevgi sozcukleri butun geceyi mahvedebilirdi.
Ismaili takside unutmaya calisirken, laleyi nasil etkileyebilirdimin planlari icerisindeydim. Planim her findik popoluya yapilmasi gereken cinsten rafine ve kadife dokunuslu olmaliydi. Once kirmizi sarap icip 1950lerin rock baladlari dinlenecek, ardindan da milonga gecesinde kirmizi sarabin ekmegi yenecekti.
laleyle o kizilkayalar'in onunde sarimsakli islak hamburger yerken bulustuk. biraz itici gelmisti ama belki cani cekmistir diyerek aklimin ismaille dolu olan tarafina attim. on tarafa findik popoyu getirdim.
"Lale" dedim 35 yil boyunca marsilyada ressamlik yapmis ispanyol gocmeni edasiyla, "Biraz kaliforniya merlot kavi deneyelim mi" diyerekten teklifimi ilettim. Lale "aa orasi yeni mi acildi, trance mi caliyor" diyerek ikinci tokati ense kokume patlatti.
"Sanirim, latife ediyorsun. Kaliforniya sarabi icelim mi? Merlot sever misin" sekinide teklifimi ayan beyan yinelerken kibarligimdan hic taviz vermedim. "Sarap benim basimi agritiyor" diye yanitladi ama yinede gittik.
Kadehinden ilk yudumu aldiginda, "bu ne boyle oksuruk surubuna katilmis surup gibi" yorumuyla 3. tokat damagimin tabanina sarapla birlikte yapisti. Lale geceye ucuna limon yapistirilmis miller ile devam etti. Uzun sure konusmadik, halbuki butun findik popolu kizlar sarap severdi.
Neden sonra sessizligi bozma ihtiyacimi gidermek icin "Edip Cansever'i begenir misin" diye sordum,ortaokullu yol yapan sivilceli cocuk masumlugunda. "Onu degil de Cem Karaca'yi dinliyorum" dedi. 4. tokat umdugumdan daha erken gelmisti. Can Yucel'i Petek Dincoz'un sevgilisi sanmasi an meselesiydi.
"Cok sakacisin" dedim. Guldu...Cemal Sureya'nin "y" sini nasil kaybettigini de anlattim,ayni masumiyetle ona da guldu. "O da cok sakaciymis" dedi. Mutemadiyen mal mal guluyordu ve o findik popo gittikce kavunlasiyordu. Hesap gecikmedi.
Sansimi milonga da tekrar denemeye kararliydim. Oraya da gittik.
Limon yapisik miller siparis etmekte gecikmedi.
"Tango arjantin genelevlerinden cikma bir danstir" klisesine sarilarak geceyi isitmaya calisiyordum ki "terbiyesiz" yanitini ve "kotu kelimeler kullanma" azarini yedim. Sirtini hizlaca donerek lavaboya gitti (ki aslinda hala tuvalete lavabo diyebilecek kadar naziktim).
Iste o an istemsiz olarak baktigim lalenin o findik poposunda corum otogarinda ankara otobusu bekleyen ismailin o surekli ishalliymis gibi duran yuzunu gordum. Popo dile gelmis, hatta yuze gelmis ismail olmus beni cagiriyordu. Konyagimdan bir yudum daha alip kadife elbiselerle danseden hanim teyzeleri seyredaldim.
Lale dondu, "aaa bu sarkiyi biliyorum, bizim nerminin dugunundeki grup calmisti" diyerek, kulture asinaligiyla sancho panchonun esseginin gotune milleri kacirmayi bildi. "lale" dedim umitsiz bir edip cansever ses tonuyla. "bunun adi la cumparsita, en unlu tango parcasidir". "ama ben bu sarkiyi cok severim" diyerek kendini dans eden ciftlerin ortasina atti. Artik elimde bir 1930larin Montevideo sokaklarinda direk dansi yapan Hande Yenerim vardi. Basimi one egip, bir yudum konyak daha icmeye calisirken konyak kadehinin icinde gene ismaili gordum. "Gel gel Drogba, Anelka" diye sayiklayan ismaili.
"Gidelim" dedim elinden tutup pistten cekistiriken Laleye. "Bu sefer senin sececegin bir yere gidelim" dedim.
Gittik,limon yapismis miller da hemen pesimizden geldi. "Bodruma da gittik beraaabeeer, istanbulda daaa yasadik" bizi karsiladi, "Sevenin ve bana katlananin"la devam ederken, lalenin elini saclarina goturmesi ve o saclari cok seksiymiscesine arkaya atarak dudak buzup gulmesi bana atilan son tokatti. Ve tahmin ettiginiz gibi o bakis bana tekila icip limon yediginde ici gidiklanan ismaili hatirlatti.
"Lale" dedim yeter ulan orospu cocuklari ses tonuyla ev partisini 1971 de basan Cuneyt Arkin ses tonuyla. "Ben gidiyorum". Lale "aaa nerye" dedi, 8 hap kafasi yasayan lady gaga saskinliginda. "eve" dedim. "Halam hasta, bekler". "Tuh bir iskembe corbasi icip gitseydik, bari" dedi Hincal Uluc duyarliligiyla. Kactim.
Eve geldim, salonun isigi yanikti, televiyonda national geographic 75. kusak zebralari anlatiyordu. Odama dogru ilerledim. Masanin uzerinde ordekcioglu 26cm capli tencere icinde tarhana corbasi ve 7-8 bira vardi. Yatagimdaki ise Ismaildi. Sizmisti.
"Olm ne yaptin" dedim kafasini yastiktan 10 santim kaldirarak "acikirsan yersin diye sana yemek getirdim, hastalik zor" dedi suratima tukure tukure. O kafayi omzuma yaslayip agladim, dakikalarca...
Sonra telefonumun mesaj sesi boldu hickiriklarimi. laleydi. "her sey icin tesekkurler " diye yazmis. "Ben de" diye yanitladim.
cok onemli not : bu yazi yazilirken meme got ugruna satilan yuz binlerce apis arasi kokan ismaillerden hic biri incitilmemistir.