Yazili olmayan bir gelenektir efendim bu.
Soyle ki, gece boyu altinlar havada ucusmus, ayaklar sismis, ayakkabilar firlatilmis, kravatlar cebe konulmus, alliklar rimeller artik akmaktan bilektedir.
Cekilebilecek tum halaylar, 2 grup icice ters yonde donen, ic anadolu halayi, dogu halayi, psikopat halayi, inmeli kalkmali halay, cekilip bitirilmisken bu gelenek baslar.
Genelde baslatici, erkek tarafindandir. Yillarca bunu pohpohlamislardir "aman senin sesin ne de guzel pek de guzel" diye. Rakiya da duskunce bir amcamizdir, ki o gece de bir 70ligi tek basina bitirdigi zanni icerisinde sarkisina girizgah yapar.
"Bu aksam butun meyhanelerini dolastim Istanbul'un".
Bu klasik baslangic sarkisidir. TSM'nin ve meyhane sarkilarinin bokunun cikarilacaginin, "hadi bi hafta fasila gidelim" deyip deyip bir turlu gidemeyen dugun insanciklarinin " are you ready" sarkisidir.
Ulan dugune mi geldin, karin siyanur icip oldu de icmeye mi geldin be adam. Huzun yeri degil, sozun yeri degil dugun lan burasi.
Sarki biter, ama bittigiyle kalmaz. Bu adamin karisi ya da gene es dost arasindan ara gazci birisi "Muhittin, Eski Dostlar, Eski Dostlar" diye gaz verip rakiyi havaya kaldirir.
O gazla Muhittin olmustur artik Munir Nurettin.
Dugunde sona kalan herkes bir masaya toplanip sarki soylemeye baslar. "Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim" - "Nihansin Dideden" - "Gozlerin bir icim su" - "Dilek Cesmesi" - "Bu gece bizim gecemiz" - "Ayaz Geceler" - "Istanbul sokaklari" ....
Olayin magduru ise haliyle gelin ve damattir, "ulan biz de bir gun boyle mi olacagiz" kaygisi ile libidonun gerektirdigi kizginlik arasinda gelip gitmeler hem gecenin performansini hem de evliligin kutsalligini azaltir.
Dugun kasetini tekrar tekrar izlerlerken Mukadder hala "Muhittin'in sesi de pek guzel masallah" der. Sahne kapanir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder